SAYILARLA KÖLELİK
1525 yılı ile 1866 yılı arasında tahmini olarak 12,5 milyon insan köle olarak Afrika’dan gemilerde Avrupa ve Amerika’ya götürülmüştü. Ailelerinden koparılarak Avrupa ve Amerika’ya gemilerin kalkacağı karargahlarda toplanır toplanmaz ilk süreçte bitlenmeyi önlemek için traş edilmişler, bir eşya gibi damgalanmışlar, bazılarının kulakları kesilmiş ve disiplin için belli aralıklarla şiddetli dövülmüşlerdi. 12,5 milyon ek olarak 1 milyon kişi bu karargahlarda öldürüldü. 4 milyon kişi ise bu karargahları getirilirken aç yürütülmekten veya gösterilen şiddetten öldü. Okyanus seyahatleri için gemiye bindirildik andan sonra 12,5 milyon kölenin yaklaşık yüzde 20’si Tekrar karaya ayak basamayacaktı. Çünkü sıkı paketçi lakabı verilen beyaz tenli Kaptanlar güvertenin altına olması gerekenden 2 3 kat daha fazla köleyi sıkıştırmayı deneyince hijyensizlikten dolayı gemide bulaşıcı hastalıklar çıkmıştı. Sadece bir gemiye 600 kadar insanın sığdırılması çok oldu.

Geminin altında o kadar az alan kalırdı ki, insanlar 2 ay boyunca süren okyanus seyahatlerinde kımıldayamazlar, kendi dışkılarında ve sidiklerinde uyurlardı. Yaklaşık 1 milyon 800 bin Afrikalı Atlas okyanusundaki orta geçit olarak bilinen okyanus bölgesinde taşınma esnasında hayatını kaybetti. Bağzı köleler ise sırf itati sağlamak ve diğerlerine korku salmak için, suçsuzca kıyılardan yüzlerce kilometre uzaklıktaki okyanusun ortasına atılıp boğulmaya terk ediliyordu. Yani köleler daha beyazların ülkelerine varmadan önce, hayal bile edemeyecekleri Zalimliklerle karşılaşmışlardı.

KÖLE OLMAK
İç kesimlerdeki birçok ”Afrikalı” hayatlarında daha önce hiç beyaz görmemişti ve onların sürekli insanları götüren ve daha fazlası için geri gelen yamyamlar olduklarını sandılar. Bu inanış gitgide daha çok yaygınlaştığı için yem olmaktan ya da daha fazla acıdan kaçınmak için ölünce ruhlarının yurtlarına döndüğüne inanıp aç kalarak ya da diğer yollarla intihar ettiler. Hayatta kalanlar ise tamamıyla insanlıktan çıkarıldılar, erkek kölelere formda ve zinde tutabilmek için dans ettirildi kaptanların maddi çıkarları gereği, kölelerin karaya sağlam çıkması çok önemliydi. Dans ettirme denilen şey ise gemideki tayfalar kırbaçlarını kölelerin çıplak vücutlarına şaklatırlar ve onlarda can havliyle sağa sola kaçışırlardı.


KÖLELERİN DAĞILIMI
Sanıldığının aksine Avrupa ve Amerika’ya gönderilen 12,5 milyon kölenin sadece 450 bin kadarı ABD’ye götürülmüştür. Geri kalan %80’i Karayipler ve Güney Amerika’ya gitmiştir. Yalnızca Brezilya 4 milyon 860 bin köleyi ele geçirmiştir, zaman içinde sömürgeyle güçlenen İngiltere ise toplamda 2 milyon 800 bin civarında köleyi taşıyan gemileri ile köle ticaretinde lider konumuna gelmiştir. 17. yüzyıl Liverpool’tan yola çıkan her 4 gemiden biri köle ticaret gemisi idi. Liverpool ve Amsterdam gibi şehirler insan ticareti ile zenginleşti ve bugünkü refah seviyelerine temeli böyle oluştu.

20.000 KÖLENİN HİKAYESİ
1605 yılında Brezilya’nın birbirine yakın bölgelerinden 20 bin civarındaki köle efendilerinden kaçarak Alagoas’da ıssız bir ormanda toplanmışlar, ve bir topluluk halinde kaçak hayatı sürekli ormanın derinliklerinde sessize yaşamaya başlamışlardı. Çoğu Afrika’nın farklı kabilelerindendi, Ortak dilleri Portekizce idi. Çamurdan evler yapıyorlar, doğadan besleniyorlardı ve onlar sayıları 5 bine kadar çıkan, kaçak köle topluluklarının en büyüğüydü. Bildikleri Orta Afrika sosyo-politik modelini örnek alarak kendi anayasalarını ve hükümetlerini kurdular. Kuyulona ismini verdikleri medeniyetlerini 1605 yılından 1694 yılına kadar gizli tutmayı başarmış olsalar da, yerleri keşfedilince üzerilerine gönderilen bir orduya teslim olmak zorunda kaldılar. Liderleri vahşice öldürüldü ve dağıtılıp tekrar köleleştirildiler.

KÖLELİK YASAKLANINCA
ABD’de kölelik tüzel olarak 1865’te kaldırılınca yapılmış ilk anma törenine 10 bin eski köle katılmıştı. Ancak her siyahi birey uzun yıllar boyunca hala resmi olarak ev satın alamadı, bir işte çalışamadı ve okula gidemedi. ABD’de ki Alabama eyaletinde bir siyahi’nin bir beyaz evlenmesi Kasım 2000 tarihine kadar yasaktı. Köle ticareti Amerika ve Avrupa’da yasaklandığında, yükselen rekabet ve Avrupa’dan silah sızdırılması, Afrika’daki bugüne kadar devam eden savaş ve istikrarsızlık halini körükledi. Ve aynı zamanda Afrika’daki ırkçı ideoloji’ye de katkıda bulunarak topluluklar arasındaki iç savaşlar dönemini başlattı.

Kölelik her ülkede suç olsa da dünya üzerindeki bugün ki köle sayısı tarihinde hiç olmadığı kadar yüksektir. Dünyada tahmin edilen 30 milyon köle varken Tayland’da ve Rusya’da tahmin edilen köle sayısı 500 bin ve 500 bin, Pakistan’da 2 milyon Çin’de 3 milyon Hindistan’da ise 14 milyon civarında’dır. Doğu Avrupalı kadınların çoğu geçim kaygısından dolayı fahişelik yapmak zorunda kalıyordu. Afrika’nın neredeyse tamamında çalıştırılmak üzere çocuklar ailelerin’den koparılıyor, Latin Amerika tarlalarında ise göçmen erkekler köle gibi çalıştırılıyordu.


MODERN KÖLELİK
Şimdi başka bir perspektiften bakacak olursak, her şey 7 yaşında okula ilk adımımızı atmakla başladı. Özgür insanlar olarak değil kümes hayvanları gibi yetiştirildik. Okullarda günümüzde artık köleliğin yasaklandığı bize anlatıldı. Oysa sadece adı değiştirilip, yeni bir kılıfla önümüze servisi edilmiş, modern bir kölelik sistemi var. İşverenler tarafından insanların işsizlikle tehdit edilip, kişiliksizleştirilip eşya gibi satıldığı, ne kadar çok çalışırsa çalışsın ev araba gibi mülkiyetler edinmek için bir ömür harcadığı, ve işvereni’nin iki dudağının arasında olduğu sisteme kölelikten başka ne diyebiliriz.

Sürücünün rotasından dışarı çıkamayacaksınız, bir sahip üstümüzden indiğinde bir diğeri binecektir. Eski tarihte köleler efendilerinden kaçıp kurtulabilirlerdi, Fakat modern kölelik tüm problemleri çözecek şekilde tasarlandı ve önümüze gümüş tepsiyle sunulduğunda hepimizin ağzını sulandırdı. Modern Kölelik küreselleşen dünyanın açığa çıkarılmak istenmeyen en büyük manipülasyonu’dur ve düşük gelirli kesimi sömürüp zenginleri rahat ettirmeye yönelik bu manipülasyon, ekonomik olarak zor durumdaki insanların zayıflıklarından faydalanarak büyüyen projedir. Seçeneklerinizin olduğunu düşüne bilirsiniz. Fakat seçenekleri yaratan seçenin kendisi değilse bu köleliktir.